Geleceği Kaybediyoruz... Tüm Detaylarıyla Kuraklık ve Çölleşme Nedir? Nasıl Önlenir?
Sıcak bir havada trafiğe takıldıysak, okula veya işe koşarak gitmek zorunda kaldıysak ve upuzun yorucu bir günün bitmesini dört gözle bekliyorsak ne yaparız? Hayal kurarız. Uçsuz bucaksız bir ormanda kokusuna hayran olduğumuz toprakla iç içe olmayı… Yemyeşil ağaçların ardındaki görkemli şelalenin rahatlatıcı sesini duymayı… Peki, hayallerimizi süsleyen ve bizi bir anlığına da olsa hayatın sıkışmışlığından kurtaran bu mucizevi doğanın her geçen gün daha da yok olma riskiyle karşı karşıya kaldığını biliyor muydunuz?
Adlarını sık sık duyduğumuz kuraklık ve çölleşme nedeniyle hem hayalini kurduğumuz mucizevi doğa büyük zarar görüyor hem de geleceğimiz tamamıyla tehdit altına giriyor. Peki, kuraklık ve çölleşme hakkında yeterli bilgiye sahip miyiz ve bu konuda almamız gereken tedbirleri gerçekten alıyor muyuz? Gelin, detaylara hep birlikte göz atalım.
Kuraklık sorunuyla herhangi bir yerde de karşılaşabilirsiniz. Çünkü kuraklık doğal bir iklim olayıdır. Eğer sıcaklık artışı normalden fazlaysa ve yağış miktarında da düşüş meydana geldiyse kuraklığın sıklığı ve boyutu artar. Yavaş seyreden ve genişlemesi yıllar alan kuraklık, tespit edilmesi en zor felaketlerden birisidir.
Kuraklığı doğal bir iklim meselesi olarak tanımlıyor olsak da bu problemin oluşumunda insanların da payı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bunlara örnek olarak; ağaçların kesilmesi, sanayi atıklarının doğaya bırakılması, atık suların geri dönüşümde kullanılmaması ve tarım arazilerinde yapılaşmaya gidilmemesi gibi birçok olay kuraklığa neden olarak gösterilebilir.
Günümüzde 250 milyon insanı etkileyen çölleşme de kuraklık gibi doğal bir süreçtir ve uzun süren kuraklıklar sonucu meydana gelir. Fakat, çölleşmenin tek nedeni kuraklıktır demek pek mümkün değildir. Kuraklık probleminin oluşumunda, nasıl ki insanların yaptığı hataların ciddi olumsuz etkileri olduğunu söyleyebiliyorsak çölleşme konusunda da durum hemen hemen aynıdır.
Sizce Kuraklık ve Çölleşme Hayatınızı Ne Kadar Etkiliyor?
Belki de, farkında olmadığınız fakat günlük hayatınızda karşılaştığınız bir sorun kuraklık ve çölleşmenin sonucunda meydana gelmiştir, ne dersiniz? İşte, etkileri küresel boyutlara ulaşan kuraklık ve çölleşme sonucunda hayatımıza yansıyan o sorunlar;
Çevresel Sorunlar |
Ekonomik Sorunlar |
Sosyal Hayattaki Sorunlar |
Su kaynakları azalır. |
Yiyecek üretiminde düşüş yaşanır. |
Yoksulluk artar. |
Hayvan ve bitkilerin doğal yaşam alanları etkilenir. |
Üretimdeki düşüşe bağlı işsizlik sorunu oluşur. |
Yiyecek kıtlığı yaşanır. |
Toprakta su ve rüzgar erozyonu oluşur. |
Enerji kaynakları azalır. |
Sel tehlikesi oluşur. |
Biyoçeşitlilik azalır. |
Süt ve çiftlik hayvanlarının sayısı azalır. |
Göç oranlarında artış yaşanır. |
|
Tarımsal üretimin bağlı olduğu endüstriler zarar görür. |
Sosyal huzursuzluk doğar. |
|
Yeni su kaynaklarının geliştirilmesinde ücret artışı olur. |
|
|
Ulusal büyüme yavaşlar. |
|
Peki, Kuraklık ve Çölleşmenin Türkiye’deki Yansımaları Ne Boyutta?
Türkiye, her yıl tüm Avrupa ülkelerinin kaybettiği toprak miktarının yaklaşık üçte ikisini kaybediyor.
Ülkemiz coğrafi konum, iklim ve toprak şartları gibi etkenlerden dolayı kuraklığa karşı son derece hassas bir durumda. Ve bu nedenle, çölleşme ve kuraklıktan en çok etkilenen ülkeler arasında yerini alıyor. Fakat yalnızca doğal nedenler değil insan eliyle yapılan hatalı tarım uygulamaları ve sulama teknikleri, aşırı otlatma ve ağaçların bilinçsiz kesilmesi gibi nedenler de ülkemizi kuraklığa karşı git gide daha zorlu bir duruma sokuyor.
1971 yılından beri Türkiye’de kuraklık sorunu olduğu biliniyor. Bu sorunu giderebilmek için toprağın korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilebilmesi için 1998’de kuraklık ve çölleşme ile mücadele yolunda en önemli adımlardan birisi atılarak BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi imzalandı.
Genel olarak bakıldığında ülkemiz topraklarının %65'i kurak, yarı kurak ve yarı nemli özelliklerine sahiptir. Kuraklık ve çölleşmenin en yoğun olduğu bölgeler ise Konya, Iğdır illeri ve Güneydoğu Anadolu Bölgesidir.
Ülkemizin Birbirinden Güzel Gölleri de Kuraklıkla Savaş Halinde!
Göller Yöresi'nin en önemli değerlerinden birisi olan Karataş Gölü’nün son yıllarda tamamen kuruduğunu görüyoruz. Ayrıca Salda Gölü, Burdur Gölü, Akşehir Gölü, Eber Gölleri de aynı şekilde kuraklıkla savaşan göllere örnek olarak gösterilebilir. Hali hazırda bu göllerin çevresinde yaşayan insanlar kuraklığın etkilerini yakından gözlemliyor ve bu konuda bireysel bilinçlenme kazanıyorlar. Fakat diğer herkes, bu göllerde meydana gelen kritik durumun ya da diğer bölgelerde de aynı şekilde yaşanmakta olan kuraklık ve çölleşme meselesinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığının yeteri kadar farkındalar mı?
Geleceğimizi Kuraklık ve Çölleşmeden Nasıl Koruruz? İşte Yapılması Gerekenler:
Tüm bunları ele aldığımızda, günümüzde ve önümüzdeki yıllar için ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Doğanın daha da tahribata uğramaması ve geleceğe yaşanabilir, temiz bir çevre bırakılabilmesi için acilen üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getirmeli ve sürdürülebilir çözümlerle doğamıza sahip çıkmalıyız.
Altınok Palet olarak biz de hammaddemizi sürdürülebilir ormancılık sistemi ile yönetilen FSC sertifikalı yerli ve milli ormanlarımızdan temin ediyor ve ahşap ambalaj üretimimiz sırasında tüm malzemenin sanayiye katılmasını sağlıyoruz. Böylelikle, süreç içinde kullanılan hammaddenin hiçbir şekilde israf edilmesine izin vermeden üretimimizi sürdürülebilir çözümlerle destekliyoruz.